bak bi bakalım

2/01/2015

Değişim...

Geçmiş yaşanan evrimlerin tanığıdır.

Bir filmin gereksiz sahneleri gibi hayat bazen hızlıca ileri sarsan bile bi değişiklik olmuyor.Aslında tek değişiklik sonuca daha çabuk ulaşabiliyor olman."Ben hiç değişmedim" hep aynı klişe ile yaklaşılan aynalar, değişimi aynalar karşısında görmeye çalışan garip bir toplum birikintisi var.Etrafınızda olup biten her şeyi sessizliğimizde eritip kabulleniyor, savaşmıyor. Onları benimsiyoruz.Bugünü geçmişle yargılayıp, farklı karakterleri şablon olarak kullandığımız tek karaktersizlikle infaz ediyoruz.Sonra yalnız, ve özgüvenden yoksun bir şekilde bizi aşağılayan, bizi yeren, aldatan insanlara tekrar güveniyoruz. O zaman filimin sonunu biliyoruz. Ne kadar ağlayacağımızı, kime dert yanacağımızı , hangi arkadaş canlısı gereksiz dostluklarınızın size "ben demiştim" diyeceğini, sizden ne zaman özür dileneceğini,kısacası kalbinizin ne kadar ağrıyacağını biliyorsunuz.

Sokağa çıkıyorsunuz. Tiyatro sahnesi gibi her yer. Kimin neyi neden yaptığını çözmeye çalışırken bir çırpıda yol bitiveriyor. Hatta bazen taksici sizi tanımıyor. Size, sizi hiç bilmediğiniz bir şekilde anlatıyor.Oksijen bile riyakar artık daha çok azot varmış öyle diyorlar. Ne kötü değilimi bir zamanlar seviştiğin kadınların şu an başkaları ile sevişmesi! Oysa senden başkasını sevemiyorlardı. sen yokken ruhları gri bir Ankara sabahı oluveriyordu hani? Tüm şiirler sana onu anlatıyordu .çocukken satın aldığın uçan balonların kaç tanesi ruhunu, kaç tanesi naçiz bedenini uçurmaya yetiyordu. Var oluşun büyük bir yalanken gidişin nasıl büyük bir yıkım olabilir ki ? olasılıklar içinde en zayıf olanısın hayatta bir kerecik şansın var.

Bugün öğrendim dünya bile yamru yumruymuş. elips bile değilmiş yanı patates gibi yani .. Yıkıcı değilmi.Güneş saatine göre 80 yıllık bir yaşam çizgisi aslında sekiz saniyeymiş.Geçirdiğin o kadar kısa sürede sevdiğini söylemek için ne kadar daha kahve içmen gerekiyor. Gözleri gözlerine değsin diye belki orada görürsün diye.. Kaz kez daha okuduğun kitaplardaki karakterin adı o oluveriyor.Yazıların başlangıcı ile bitişi arasında harcadığın zamanı göğsünde yatarken harcamak varken o kadının neden bu bekleyiş.Hayır derse hala öyle bakmayacak diye o gözler .

Dünyanın düz olduğunu düşünenler sonuna kadar gitmekten o yüzden korkuyorlardı. Nereye düşeceklerini bilmeden. Şimdi biliyoruz ki Dünya eliptik ama bir gülüş dünyanın bile şeklini değiştirir. Eğer sen istersen...

Gülümse kendine olmasa bile başkalarında dünyayı değiştirecek bir cesaret yaratmak için Gülümse bugün şimdi bu yazı bitince....

Lets take a walk with me

 #bilinçliyazımhatası Gece sokak lambalarının solgun ışığında yürüyordu. Yüzüne düşen gölgeler, içindeki kırık dökük hatıraları saklıyordu. ...