
Bir yandan merakın seni cezbeder uykudan uyanmana sebep o gözlerin sana bakmayışı mı yoksa hain zamansız diş ağrın mı merak edersin. Garantilemek için bir ağrı kesici alıp beklersin. Sende varsa resimlerine , yoksa hayallerine dalarsın..
Bugün işten gelirken , halbuki o kadar emin değilken ..hatta gelemeyeceğinden o kadar eminken aldığın o gülümseyen uçan balon sabırsızca tavanı döverken belki ona gider diye yıldızları gören o balkondan azad edişinde gizliydi belki umudunun çöküş hikayesi ...
Birlikte bağırarak söylediğiniz şarkılar gelir aklına , oda öyle düşünsün istersin. Aklını başından alan güzelliğin, aklınla başın arasındaki mesafe kadar yakın olsun istersin.halbuki metafor tamda burada gizlidir o mesafe zannettiğin kadar yakın değildir. Aklın onda , o uzakta ,o nerede aklın oradayken nasıl yakın hissede bilirdin. İşte tam burada aldığın her nefesin bir tanesi onu , diğeride içtiğin sigaranın ciğerlerinde raks etmesini istediğin içindir. Aslında nefes almak bile fuzulidir.Ama gel gelelim ruhunu kafesleyecek bir bedenin de olması şarttır.
Ama en kadim dostun kitapların bile çare bulmaz bu amansız ,manasız gidişe! Dur demez tam aksine kelimeler onu sana anlatırcasına sıralanırlar. Bir an düşünürsün seni düşünmediğini aslında senden önce o, ondan önce sen nasılsan hayatın normal aktığını, aldığın her nefesin yaşamak için olduğuna kanaat getirsin. İçindeki sevgiyi bir güzel öldürürsün.Festivallerdeki sıkıcı filmleri değil aslında kapanıştaki macera dolu aksiyon fışkıran bi aşk istersin. Nitekim bulamazsın ...
Bir süre sonra bu seni üzmez hatta çabuk atlattığına sevinirsin.Acı aslında orada durmak isteyene güzel gelir. Başarısız her girişimin seni yalnızlığa itmesine izin verdiğin gelir aklına.. Bunları düşünürken unuttuğun sigaran gelir kül tablasında... Düşünce farkına varırsın hatta bazen geç kalıp yanan halının kokusudur seni uyaran. Aşk aslında tamda o sigaranın ufak beş dakikalık hikayesi gibi değil midir ? Yakmadan önce canın ister.Yaktıktan sonra kül tablası ararsın sen yokken bakacak. Bir süre sonra o da sırtından atar ayaklarının altına değil midir o dudaklarından düşüremediğin sigaran!
ya o sigarayı hiç yakmayacaksın! yada yakıyorsan kül tablasını o ateşi hep sağlam tutmak adına sadece kül atmak için kullanacaksın. Aslında en güzeli o sigarayı bırakacaksın ve bir daha hiç hatırlamayacaksın.
Bir süre sonra bu seni üzmez hatta çabuk atlattığına sevinirsin.Acı aslında orada durmak isteyene güzel gelir. Başarısız her girişimin seni yalnızlığa itmesine izin verdiğin gelir aklına.. Bunları düşünürken unuttuğun sigaran gelir kül tablasında... Düşünce farkına varırsın hatta bazen geç kalıp yanan halının kokusudur seni uyaran. Aşk aslında tamda o sigaranın ufak beş dakikalık hikayesi gibi değil midir ? Yakmadan önce canın ister.Yaktıktan sonra kül tablası ararsın sen yokken bakacak. Bir süre sonra o da sırtından atar ayaklarının altına değil midir o dudaklarından düşüremediğin sigaran!
ya o sigarayı hiç yakmayacaksın! yada yakıyorsan kül tablasını o ateşi hep sağlam tutmak adına sadece kül atmak için kullanacaksın. Aslında en güzeli o sigarayı bırakacaksın ve bir daha hiç hatırlamayacaksın.