bak bi bakalım

1/12/2019

Bomboş

#Başlıksiziyanıltmasınokur.
#bilinçliyazımhatası

Uzun zamandır görmüyordu artık o eski korkutucu savaştan kalma rüyaları bir kedisi bile vardı üstelik sadece onu seven ,yanında uyuyan! En  Önemlisi bir ev vardı kendine ait Kanepeleri bir çamaşır makinası vardı hatta mutlu sayılırdı yalnızken! Aslında çok da bilmiyordu birileri yanında olduğu zaman mutlu mu olurdu yoksa mutsuz mu? çok kestiremiyordu geleceği aslında ne yapmak istediği konusundaki fikri yoktu. Misafirleri olurdu. Gece,gündüz bir iki saat kalırlardı. Sıkılırdı ki kimi zaman gitsinler isterdi. Gittiklerinde de keşke kalsalardı dediği misafirleri olurdu. Bazen müstehçen misafirleri olur onlardan kaybettiği bulamadığı kadınlardan kalan eşyaları giydirirdi. İhtiyacı olduklarında çünkü kadınlar sevmezdi kedi tüylerini pahalı elbiselerine yapışırdı. Tahir ne zaman bu konu açılsa üzerlerine yapışmış olan diğer şeyler yanında kedi tüyünün en masumu olduğunu düşünür. Bir taşta iki kuş vurmak için eski sevgililerinin (ki onlarda kedi sevmezdi) tişörtlerini başka kadınlara giydirir. Böylece hem kadına ait bir metayı başka bir kadın teri ile lekeler Hemde kedi tüyleri olan tişörtü cezalandırırdı. Gerçi son üç yıldır eski tişörtleri atmış , tek eşliliğe Gönül vermiş bir aşıktı Tahir. Behiye yoktu,olmayacaktı. Bu saatten sonra gelse de olmazdı.

İşe gitmeden önce kapı beklenmedik bir şekilde kibarca ve sessizce tıklatırdı. Tahir kedisi mahire yi uyandırmadan yataktan kalkmaya çalışsa bile nafileydi. Mahire kapıda kim diye ondan önce kanepeye bir mirket edası ile oturup beklemeye başlamıştı bile,kapı deliğine bakmak gibi bir huyu yoktu Tahir’in üzerinde tişörtü altında boxer açtı kapıyı ellerinde simitle güneşi saçlarına toka diye takmış simsiyah elbisesinin içerisinde  spor ama bir okadar cici görünen Sevgilisi Ferda hanım gelmişti.

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§
Ferda...

Bir süredir küs gibiler Tahir kaybının üzerine bir kayıp eklememek için birazda sorunlu olan bu ilişkide kıskanç hırçın ama haklı adamı oynuyordu. Aradaki bu yapay soğukluk yüzünden Ferda hanım sevgi sözleri kullanmıyordu. “Şımarıyorsun” diyerek sebebeplendiriyordu durumu

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§


Şaşkın bi o kadar da mahçup açtı kapıyı Tahir askeriyenin verdiği titizliği evinde uyguluyordu ama bi kaç gün tatil vermişti kendine. Bulaşıklar vardı. İki tabak bir tencere beş bardak filan hemen buyur etti üzerindeki perde kalkar kalkmaz. Bi koşu çay dolaptaki katmerler derken ilk on dakikada kahvaltı hazırdı. Çaylarını içerken komşusu Beyhan'ın diğer komşusunu çekiştirişini anlatıyordu. Hararetle küçüçük dünyasında bu kadar şeytanı bir meleğin barındırmasına inanmakta güçlük çekerek dinliyordu bir süre sonra kelimeler ve cümleler flulaşıyor. Sadece güzel fincan kadar yüzü olan bir güzellik kalıyordu karşısında. Kahvaltı faslı bitti. Ama Tahir’e ayrılan sürenin de sonuna gelinmişti gitmesi gerekiyordu. Halbuki Ferda Tahir’e hiç gelmemişti ki Ara sıra fırsat buldukça uğranan. Bir kapama gibiydi. Seviyor,özlüyor,değer veriyor,kendi acısı sıkıntısı yetmiyormuş gibi onun acılarını sıkıntılarını hafifletir birde benimle uğraşmasın diye bazen şarap,rakı şişelerine gömülüyor parası yoksa aynı sarhoşluğu bir Ferhat’ın ÖZPETEK romanında bulup arayıp sormuyordu. Gariptir sayın okur. “O aramıyor mu peki” dediğinizi duyar gibiyim. Ardına böyle sevgilimi olur yahu der gibisiniz.

Tahir Bu modern dünyanın demode aşığı, Bir çok ten varken o bir tende ter o terde bir damla olmayı başkasının onun için döktüğü göz yaşı olmaya yeğ edinmişti. Artık bir günaydın bile duyamıyordu malum mecralardan e zaten arayamıyordu. çok yormayayım bu hikaye henüz sonlanmadı güzel gözlü güzel okur.

Bitsin mi bitmesin mi bilemedim ama ben yoken siz Selçıuk Ural dan Güle Güle Sana yı dinleyin.. insanları sevin .....











Lets take a walk with me

 #bilinçliyazımhatası Gece sokak lambalarının solgun ışığında yürüyordu. Yüzüne düşen gölgeler, içindeki kırık dökük hatıraları saklıyordu. ...