bak bi bakalım

5/20/2015

Ruhun tutuşur ya...

#bilincliyazimhatasi

Koşarak geçiyorum insanların yanından,her adımda kendimden bir parça, ışıklara karışıyor ruhum.Ruhum, ruhuna savruluyor saçlarına değiyor. Başka şehirlerde ellerini yıkadığın su oluveriyor sonra sendeki tüm günahları alıp geldiği yere geri dönmek için pis sokaklardan geçiyor. Ruhum her seyahatinde anlamsızca sana koşuyor. Su oluyor , ışık oluyor, seni mutlu edecek bir çocuk gülümseyişi oluveriyor sonra belki de bir kedinin ayağına sürtünüşü ... Ne olmuyor mesela biliyor musun ? Kollarını uzattığındaki adam ben olmuyorum. sabahları günaydınların geceleri iyi gecelerin olmuyorum kalbinin atışını duyacak kadar yakın olamıyorum. Olamayacağımı biliyorum...
Zaten aşk bu değil miydi? Yazarın dediği gibi kavuşunca aşk olmuyordu ki zaten tavanlarda hayaller duvarlarda korkular varken tabi yüzümüz kapıya dönük uyuruz. başka ne olabilir ki ? Ne bekliyoruz ki hiç bir zaman bize o fotoğraflardaki istanbul, rakı, balık üçlemesi kadar güzel olmayacak ki rakı içince sarhoş, içmeyince sofu oluruz. Arası yoktur ya bizde... Ya severiz sevilmeyiz yada kavuşamayız. Yani kavuşup aşk olamayız. daha öncede dedim ya alerjisi olur mutsuz insanların sevdiği her-şeye güneşe , bahara çiçeğe böceğe ...

 Soruyorsun şimdi hiç mi mutlu olmadın be adam diye...  olmaz olur muyum seni görünce oluyorum ama gidince mutsuz oluyorum. Her mutluluk yanında mutsuzluk ile beraber geliyor. Karabiberlik ve tuzluk gibiyiz. İkimizede ihtiyaç başka yerlerde tuza çorbada, karabibere pilavda... Gülümsetiyor bu ikili beni her seferinde; Yan yana ama hiç iç içe değiller. Sayfalarca kitapta arıyorum yokluğunu adını bilmeden. Bazen camdan bakıyorum. omzunda bir el beliriyor sonra senin olmadğını bilerek sihirlere inan ben belki sensindir diye dönüyorum. Annem öğüt veriyor. talı ekşi, mutlu mutsuz , uyur uyanık yatıyorum.

Nihavend makamı şimdi her-şey , şaşırıyorum halbuki ben böyle planlamıştım diyorum yanımdaki boşluğa o bile gülüyor. birden aklıma geliyor insanlar plan yapar tanrı yukarıdan gülümsermiş.. Bence tek oyuncağı benim gibi geliyor bazen. NE var yahu bir günde cigaramızı sararken neşeden saralım. yada rakımızı neşeden içelim. Hiç yapmadım "öpücem" demek istiyorum rakılı ağzımla belki bende eve gelirken bana öyle eve geldim diye kızmasın diye çikolata alacak bi kadın arıyorum. korkma ayyaş değilim ama sarhoşum. En garibi ne biliyor musun ?  Bu gece "evet"  desen ne yapacağımı bilmiyorum nasıl sevgili olunur unuttum biliyor musun ? Bir kitapta okumuştum işetmeyen bira icat etmek isteyen iki tane pavyon kadını vardı hayalleri tekel bayi açmaktı. Otuzlarına gelince hayallerini ufaltmaya başlarsın. Sonra "biri beni sevsin" diye kalakalırsın. Ne kadar bencilce değil mi ? Çünkü Hayal kurarken o seni seveni o kadar çok eminsindir ki seveceğine tutarsızca umarsızca Cihanı  aldatırcasına seversin. mesafeleri önemsemeyecek kadar çok severmişsin gibi geliyor değil mi ?

Hani söz vermiştin öyle sevmeyecektin köfte !! kendine bile verdiğin sözü tutamıyorsun diye kendi kendine konuşmaya başlayınca anlarsın ki daha fazla yazmamalısın. sen en iyisi azıcık birazcık yürü ruhunu sokak ışıklarına bırak dersin. onuda yapamazsın sokak ışıkları izbe mahallelerde kırıktır kalpler gibi yapılan her türlü günah o karanlıkta kaybolsun diye..

sabah olsun diye uyursun. her gün  kapın aralanır. Hayatında ki en güzel kadın Allah rahatlık versin der. Der ama Allah rahatlık verir belki ama kulları rahat bırakır mı Anne ? ....

Tüm mutlulukları cebinize atın. yanına biraz da beyaz leblebi severler.. Kuşlar hala uçuyor.....

5/19/2015

O zaman biraz kalp gönder

Kendi yüzüne bile bakmazken; Saatlerce başka bir yüze baktığın, içinde lav kadar sıcacık bir kalp taşıdığını bildiğiniz insanlar olur bazen . Tesadüfen hayatınıza giren. Ne kadar süre tanıdığınızı önemsemeden görmek istediğiniz! Etrafınızdaki en gerçek şeyler bile bu kadar gülümsemezken yutkunmasına tutarsızca bakarsınız.Size üzüldüğünü, sizi tanımazken belli etmemeye çalışan yada kameranın çözünürlüğü size oyun oynarken sadece öylece anlamlar yüklediğiniz annelerinin kıymetlileri durur karşınızda tüm salaş ihtişamıyla...

Halbuki siz onu öyle görmezsiniz değil mi ?  Yakıştığı yere sırça saraylarda kristal tahtlara oturtursunuz.

Gitmesin diye o görmezken gözünün içine baktığınız. Burnuna dokunarak bir sürü kalp çıkarabildiğiniz sihirli bir dünya olur. O dünya size sadece kırk-beş dakika tanır. 
Ne ağrı kalır ne sızı ...  Kızarsınız kendinize öyle anlarda o zarafetin içindeki çocuğu kalbinizdeki deliklerde gezdirdiğinzi anladığınızda... Derler ya "cız" eder yüreğiniz.Tam o sırada size "A" mı "B" mi diye sorar gözleri uykusuzluktan, hatta sizin yüzünüzden göz kapakları düşmek üzere olan bir pir bir hanımefendi. Bakarsın ; seni eskiten yıllar onu hep gençleştirsin istersin. 

Saçları ;çocukken güneşi çizerken dairenin etrafına koyduğumuz sarı dalgalı çizgiler gibidir. Sonra manasız şeyler hatırlar bununla yetinmez hadsizlik yapıp rüyalarınıza alırsınız. Çünkü o kadar güzel kadınlar rüyalara girmezler. Bazı rüyalarda zorla alıkoyulur.Onda da aklında kalan sadece mor bir mandal olur. Bu sadece farklı şekilde de olsa sana ve ona bir anlam ifade eder . Ona cam bezini astığı bir mandal , sana ise onu. 

İçinde bilir ya hissetiklerin aşk değildir. Bu kadar öz güven nereden gelebilir ki zaten.Çokça ve kelimelerle anlatamayacağın durumlar için teşekkür etmek istersin.Sevmediğin bir şehri güzel kıldığı için , kalender olduğu için , "eyvallah" dediği için , sana sabah yürüyüşünde sigara içirdiği için ama kelimeler kifayetsiz kalır. Gerisi depresif şarkı listen ve içinde tonlarca biriken söz vardır. Heybem dolu diye konuşmak istersin. ama hislerinin, onun uykusuzluğuna taciz etmesini istemezsin.Birde garip bir tezat başlar içinde manasız ve taraftarsız şikeli bir maç gibiyken hayatın ; bu kadar güzel elleri olan bir kadın ,uzun parmakları ile nasıl dokunabiliyordu ruhunun o en çok yanan en eskimiş yerine ?

O bilmez ama yokluğundaki her ağrı, her türlü keyifsiz aktivite zaten kötüyken daha berbat bir hal alır. 

Senin onu mutlu edebileceğini düşündüğün tek şey ; Elişi makası ile ruhundan kalp şeklinde kestiğin parçaları O "biraz kalp gönder" dediğinde gül Yaprakları gibi başından aşiağı serpiştirmek olur. 

Ve bazen bir teşşekürün içine paramparça bir ruhundan sıkıştırıp "hadi uyu" artık dersin...

Yasemin mori söyleyip, güneşi saçlarına saklayan  kıza itafen...

Başarısızlığımın haklı gülümsemesi

Boşsa günün ve kimseyi görmek istemiyorsa İç'in,  sevmediğin bir kitabı ikinci kez okumak kadar acınası bir haldeyken o bir zamanlar enerji dolu ruhun ... Güzel bir anıyı hatırlamak için bilerek ve isteyerek Türk dil kurumuna karşı dilbilgisi ve Yazım kurallarının senin için yatatılmadığını düşünüyorsan. Kendini her gün arşınladığın parkta buluyorsan,
Dinleme listen Akustik hüzünlü şarkılardan oluşuyorsa... Yalnızlık denen Hastalığı'n dördüncü safhasındasın demektir. 

Bir çok yan etkisi ile birlikte hayatına girip çıkan bir sürü anlık durumlar bile güldürmüyorsa vay haline... 

Artık uzun yazılar yazarken sıkılıyorsan ; Bu seni ne kadar mutlu ederdi oysa önceleri ... Artık mutlu olamıyorsan. Gidemiyorsan , buharlaşamıyorsan , haykıramıyorsan insanlara
- Ben normal doğumla Dünya'ya geldim ötenazi ile Ölmek istiyorum. Diyemiyorken
Ne anlamı var birinin hayatına dahil olmaya ? Halbuki bu bir seçim hakkıyken yasak olmasası , güçlü göstermesi gerekirken ezik bir duruma düşürmesi hakikatten hayret verici değil mi?

Bahar'ı ve yazı bu kadar çok seviyorken polenlerin seni bu kadar sevmemesi ve öksürükten veremli gibi görünmen tesadüf olamaz.

Artık giydiğin T-shirtün aslında hiç sevmediğin bir giysi olduğunu gördüğünde, çimlerin çocukluğunda olduğu kadar yumuşak olmadığını hissettiğinde, bu kadar garip bir hisin bile sana birşeyler hissettirdiğine sevinmenin, şu an paçandan içeri giren ve garip yerlere doğru yürüyen karıncanın hiç umrunda olmaması kadar garip Değil mi? 

Artık kısa Cümleler kurmak istemene ,daha çok uyuma isteğine karşı koyamayışın bir tesadüf olamaz. Bazen tv programlarına yorum yaparken yakalaman kendini mesela garip! Artık kahveden haz almayışına ve bazı fiziksel zevk verici aktivitelerin sadece senin için doğru kelimelerin, doğru zamanda kullanılmaktan ibaret oluşuna şaşmıyorsun değil mi ??
E tabi sende haklısın yüzünde artık başarısız bir hayatın haklı gülümsemesi var... 

Sana artık Söylenen her "başarılar" temennisi mezarına atılan bir avuç topraktan ibaret nasıl olsa ...

Özürdilemek istiyorum. Kitaplarını okurken üzerine kendi cümlelerimi yazıp kendi hikayemi oluşturduğum her yazardan artık kitaplarınızın Bendeki kopyalarının yayın hakkı benim. 


Lets take a walk with me

 #bilinçliyazımhatası Gece sokak lambalarının solgun ışığında yürüyordu. Yüzüne düşen gölgeler, içindeki kırık dökük hatıraları saklıyordu. ...