bak bi bakalım

10/13/2013

Çingene Masalı

Hava biraz serin, müziğin ısıttığı ,yakılan ateşin eşlik ettiği bir geceydi.Ateşte yakılan toksik bir atığın maviliği ile aydınlanan kızıl saçlı kadının o büyüleyici saçları  her savruluşunda kararsızlık yaratıyordu ruh halimde! Aklım ve gözlerim arasındaki senkronizasyon kaybı rakının şeffaflığından olsa gerek ; belinin her kıvrımını sergileyen elbiseyi ateş böcekleri yiyordu. Saçları birer su yılanına dönüşmüş , vahşi bir hayvanın çaresiz çırpınışlarını andırıyordu. Seramonisi bittiğinde usulca yanına yaklaştım;
- rakının bana verdiği yetkiye dayanarak son dublemi kızıl saçlarınızla süslemek istiyorum dedim
- büyülü ve emin bir ses tonu ile "hay hay paşam" dedi
Yanan ateşten çıkan kelebekler mideme doluşup "her yer bahar" diyerek haykırırken ben sadece donakaldım.
Gecenin ilerleyen saatlerinde halkın arasında tedbil-i kıyafet gezen bir prenses edası ile yanıma yaklaştı...

Şehvetli ama bir okadar ciddi ses tonuyla 

- Adımı bile bilmeden rakına meze olmamı istiyorsun ! Sence bu adab-ı muhaşerete abesle iştigal değil mi paşam? 

Şaşkınlığımı gizleyemiyor,Girit'in bu çingene mahallesinde bu kadar güzel türkçeye rastlayıyor olmak beni adeta büyülüyordu. Ve mahcubiyetimin verdiği yüzifadesi ile

-Saat kaç ?
-Gece yarısını biraz geçiyor ne olduki eşiniz mi bekliyor paşam 
-Bi tabi bekarım sultanım fakat gece yarısından sonra yapılan herşey adab-ı muhaşerete aykırıdır.O sebeten isimlerden ziyade içinizdeki hanımefendinin kimliği ile ilgileniyorum" diyerek durumu toparladım.
- Yani siz ruhunuza eş arıyorsunuz,rakınıza değil, öylemi ? Bu arada ben Behiye Girit'e aşığım burada yaşlanıyorum. Babam paşa ve dans etmeme izin vermiyor. Bende burada ne zaman eğlence olsa birkaç günlüğüne buralara geliyorum. Sıhhıyeyi Yenice bitirdim. Ama gönlüm dans icra etmeyi bir türlü bırakmak istemiyor. Diyerek bir çırpıda hayatını özetledi. 
  Hayranlığımı gizlemeden cebimdeki kalın ama o küçük defteri uzatarak 
- Bu benim en kadim dostum ve  son beş yılımı yalın bir şekilde anlatıyor. Maksadım bu sayfalarda yer almanız değil ,yeni bir başlangıçta yanımda olmanız.
-Tahir ben
Dedim..
Sonraki  3 günün ayrıtınsı Girit'in güzel gri akşamlarının hatrına anlatılamayacak kadar güzel ve müstehçendi.

      Herşey yeniden başlıyor dediğim an Behiye'nin kokusu hariç odada ondan başka hiç bir iz olmayan bir sabaha uyandım. Erken kalkıp kahvaltı ettiğimiz. Kahvaltı salonuna içimde bir ince buruklukla koşar adımla gittim. sanki herkes gözlerini benden kaçırıyor bana bişey söylemek isteyorlardı. Beş dakikalık yol bana Fizana gidiyormuş hissi yarattı , sinirlendim birde üzerine  oraya vardığımda Behiye yoktu.Gece bekledim, Dans ettiği sokağı arşınladım!      
     Rakının şeffalığında bulmuştum Behiye'yi , Belki yine bulurum diye rakının içindeki balıkla samimiyetimi arttırdım. Gelgelelim "Behiye gelmeyecek" gerçeğini odada düşürdüğü kelebek şeklindeki tokası fısıldıyordu her gece. Sızmadan önce daha fazla dayanamadım.

     Behiye'nin yokluğuna alışmak için bahaneler , tek gecelik ilişkiler , çirkinleşen şeyler yaşıyordum Fırsat vermiyordum acı çekmesine kalbimin,Behiye yoktu ve gelmeyecekti .

Aslında bitiremediğim bir hikayeydi o çingene hep kalbimin bir köşesinde kızıl saçları ile  beni yakmaya devam edecekti. 

2 Mayıs 2007 

10/12/2013

Önden Bi Kaç Söz

Uzun zamandır yaşadığım herşeyi not almayı Memento dan sonra alışkanlık haline getirmiştim.Ufak bir delikalılık yapıp "geçmişi siliyorum! seninle yeniden yazmak istiyorum." dediğim bir dişi ile 3 gün 3 gecebir çingene masalı karşılığında yok etmiş oldugum,ama hala hatırladıgım karamsarlığımın coğrafyasıdır. Okurken alaycı , eğer tanışıyorsak size" yinemi" dedirtecek tekrarlarım var. heycanlar paylaşıldıkça parlak kalır iyi seyirler.

Lets take a walk with me

 #bilinçliyazımhatası Gece sokak lambalarının solgun ışığında yürüyordu. Yüzüne düşen gölgeler, içindeki kırık dökük hatıraları saklıyordu. ...